“Diva”

“Ülkede diva olarak adlandırılan ve çok gösterişli giysilere sahip olan bu mong, aslında bir emlakçıdır. Gençken konservatuvara yazılmak istemişti ama sürekli kayıtları kaçırmıştı. O da yıllar sonra açtığı emlak dükkanına diva adını verdi. Ne yazık ki güzel şarkı söyleyemiyordu ama şan dersi alsaydı… hayatı bambaşka yerlere gidebilirdi”

Hikaye, bireysel hayal kırıklıklarının, toplumsal ve psikolojik baskılarla nasıl şekillendiğini vurgular. Diva’nın şan hayalini gerçekleştirememesi, toplumsal beklentiler ve fırsat eksikliği yüzünden başka bir kimliğe bürünmesine neden olmuştur. Bu durum, bir bireyin toplumsal roller ve kişisel arzular arasında sıkıştığında, potansiyelinin farklı alanlarda beklenmedik şekillerde tezahür edebileceğini gösterir. Toplum, bireyi ya dışsal başarıya ya da içsel hayal kırıklıklarına itebilir; ama bazen hayallerin kaybolmuş gibi görünmesi, yeni ve farklı bir başarı biçimi doğurur.

The Mongs, soyut düşüncelerin somut anlatılarla buluştuğu, hikâyelerin imgelerle hayat bulduğu bir karakter serisi. Bu yolculuk, dünyadaki verileri soyutlayarak kavramları tasarlama yeteneğimden ve telefon görüşmeleri sırasında kağıda düşen karalamaların arasında doğan karakterlerden başladı. Bu karalamalar, zamanla Mong’lara dönüştü; geri bildirimlerle evrilerek, geliştikçe çoğalıp tablolara dönüştüler.

Mong’lar, kendilerine özgü hikayeleriyle varoluşu sorgulayan kusurlu karakterlerdir. Her bir karakter, kendisini yaratma sürecinde bir hikaye fısıldar; kimisi süslü elbiseler ister, kimisi ise sadece yüzünü göstermekle yetinir. Tamamlandıklarında, isimleri ve öyküleri belirginleşir. Ancak onlar da kendi varlıklarını anlamaya çalışır; boyutlarının sınırları içinde eksikliklerini hisseder ama neyin peşinde olduklarını tam olarak kavrayamazlar. Edwin Abbott Abbott’un Düzülke romanındaki karakterler gibi, Mong’lar da kendi boyutlarının ötesindekini algılamakta zorlanır.

2020 yılında doğan bu seride yer alan karakterler, hem yağlı boya hem de dijital baskı teknikleriyle üretilmiştir. Her biri, insan davranışlarının bir yansıması olarak bize ayna tutar. 36 tasarımdan oluşan bu koleksiyon, Düzülke romanının yazarı Edwin Abbott Abbott’un yaşam yılına ithafen 88’er adetle sınırlandırılmıştır. Özgün renklerine sadık kalınarak üretilen bu limitli dijital baskılar, özel kağıt ve baskı teknikleriyle koleksiyonerlere sunulmaktadır.

Mong’lar, kendilerini keşfetme yolculuklarında, bizleri de varoluşun karmaşık ama büyüleyici sorularıyla baş başa bırakıyor. Her bir tasarım, soyutlanmış bir dünyadan bize gönderilmiş bir mesaj gibi, hikayelerini anlatmayı bekliyor.