Perspektif, nesnelerin uzayda birbirlerine göre konumlarını ya da derinliklerini yansıtmak için kullanılan bir terimdir. Özellikle sanat alanında üç boyutlu nesnelerin iki boyutlu yüzeye temsil edilmesi için kullanılan bu teknik, adını önce Fransızca’dan gelen “perspectif” kelimesinden, sonra Latince “bakışa ilişkin, bakışsal” anlamına gelen “Perspectivus” kelimesinden alır.
Anamorfoz ise bir perspektif biçimidir. Yunanca “ana” yeniden, tekrar ve “morphe” şekil, form anlamlarına gelen iki sözcükten türetilmiştir. Dolayısıyla anamorfoz, bir şeklin veya formun dönüştürülmesi veya yeniden şekillendirilmesi sürecinin sonucudur.
Perspektif, nesnel bir bakış açısı olarak nesnelerin doğru orantılarıyla gerçek dünyayı en doğru şekilde temsil etmeyi amaçlar. Anamorfoz, bir perspektif türü olduğu halde genel perspektif kurallarını geçersiz kılarak, öznel bir bakış açısından yansıtılan görüntüler sunar. Gözlemci ancak doğru bir bakış açısı veya özel bir araç kullanarak nesnenin gerçek formunu görebilir. Dolayısıyla, perspektif ve anamorfik perspektif arasındaki fark, öznel ve nesnel bakış açılarını kapsayan, gerçeklik ve algı arasındaki karmaşık ilişkiyi daha da zenginleştiren bir boyut sunar. Perspektif, nesneyi veya sahneyi gerçekçi bir şekilde tasvir etmek için kullanılırken, anamorfoz, gerçekliğin farklı bir boyutunu göstermek için kullanılır.
Anamorfik nesnenin diğer açılardan bakıldığında doğruluk oranlarını kaybetmesi, bireylerin farklı bakış açılarına sahip olmaları ve bu nedenle aynı nesneleri farklı şekillerde algılamaları ile benzerlik gösterir. Anamorfoz, perspektifin öznel doğasına odaklanır ve nesnel gerçekliğin farklı bakış açılarına bağlı olarak nasıl değişebileceğini ortaya koyar. Öznenin pozisyonu değiştikçe nesnenin anlamı da değişirken, görüntü ile gerçek arasındaki ilişkiyi sorgulamaya açar ve bireylerin dünyayı nasıl algıladıklarını veya yorumladıklarını anlamak için bir araç haline gelir.
Bireyin yargıları, bireysel bilinç edimlerine indirgenir ve her bakış açısı, anamorfik heykeldeki gibi farklı perspektiflere sahip olur. Doğruluk, “o” perspektiften bakıldığında ortaya çıkan şeydir. Eserde sunulan farklı perspektifler, bireylerin algılarındaki benzersizlikten kaynaklanan öznellik kavramını sanat yoluyla ifade eder. Buradaki temel nokta; nesnenin, alternatif açılardan yanlış veya anlamsız olması değil, göreceli doğasıyla ilgilidir.
Anamorfik perspektif, nesnenin bakış noktasına izdüşümüyken, algı; gerçekliğin bireye izdüşümüdür. Başka bir deyişle perspektif, nesnenin objeye projeksiyonu iken algı; bireyin gerçekliğe projeksiyonudur.
Beyza Demirci