Anamorfik Resim

Kanatların Ötesinde

Bursa’da Hayal Kahvesi için yaptığım bu anamorfik duvar resmi, bir hikâye anlatıcısı gibi tasarlandı. İlk bakışta rengârenk kanatlarını açmış bir papağan karşılıyor sizi; doğanın özgür ruhunu çağrıştıran güçlü bir figür. Ancak birkaç adım attığınızda, papağan bir Kızılderili figürüne dönüşüyor. Burada, doğaya ve insanın köklerine dair derin bir sembolizm yatıyor. Bir başka açıdan baktığınızda ise, resim bir kelebeğe dönüşüyor ve size dönüşümün ve zarafetin güzelliğini fısıldıyor.

Bu tasarımda asıl hedefim, her açıdan farklı bir hikâye sunarak mekânın ruhunu tamamlayan bir deneyim yaratmaktı. Resim, mekâna hem görsel hem de duygusal bir derinlik katarken, izleyiciyi sabit bir noktada durmaktan çok, hareket etmeye ve keşfetmeye teşvik ediyor.

Bu eser, sadece bir duvar resmi değil; perspektifin gücünü kullanan ve izleyeni hikâyenin bir parçası haline getiren bir oyun. Hayal Kahvesi’nin enerjisini ve yaratıcılığını yansıtan bu projede, mekâna her bakanın kendi hikâyesini bulmasını istedim.

Beyza Demirci

Caretta Caretta

Nilüfer Park’ta yaptığım bu anamorfik zemin resmi, doğru noktadan bakıldığında bir caretta caretta figürünü üç boyutlu şekilde ortaya çıkarıyor. Ancak bu noktaya ulaşmadan, izleyici rengârenk ve amorf çizgiler arasında kayboluyor. Bu geçiş, tasarımın özünde yatan keşif ve hayal gücü temasını vurguluyor.

Buradaki amacım, hem yerdeki hem de izleyenin zihnindeki sınırları zorlamaktı. İnsanları belirli bir açıya yönlendiren bu illüzyon, aslında her birimizin gerçekliği algılama biçimindeki farklılıkları gösteriyor. Sıradan bir zeminin üzerine yapılan bu tasarım, parkın atmosferine dinamik bir dokunuş eklerken, insanların bir an durup bakmasını ve detayların tadını çıkarmasını sağlıyor.

Bu çalışmayla, sadece görsel bir illüzyon değil, aynı zamanda deniz kaplumbağalarının korunması ve doğal yaşamın önemi üzerine düşündüren bir mesaj da vermeyi hedefledim.

Beyza Demirci

Leopar

Filli Boya Mağazası için hazırladığım bu anamorfik duvar tasarımı, doğru açıdan bakıldığında bir leopar figürünü ortaya çıkarıyor. Ancak bu noktaya gelene kadar, izleyiciyi farklı açılardan rengârenk boya sıçramalarının enerjik ve eğlenceli dünyası karşılıyor.

Bu tasarım, yalnızca bir illüzyon değil, aynı zamanda renklerin ve formların gücünü keşfetmeye bir davet niteliğinde. Leopar figürü, renklerin birleşimiyle doğarken, tasarımın çok katmanlı yapısı mağazanın dinamizmini ve yaratıcılığını simgeliyor.

Amacım, bir mekânı sadece bir satış noktası olmaktan çıkarıp, izleyiciyle etkileşim kuran, onları şaşırtan ve gülümseten bir sanat alanına dönüştürmekti. “Renklerin Ardındaki Leopar,” boya ve sanatı buluşturarak, her açıdan keşfedilmeyi bekleyen bir hikâye sunuyor.

Beyza Demirci

Kaosun içindeki düzen: Maat

Bu anamorfik çalışmada, Mısır mitolojisinin adalet, düzen ve doğruluk tanrıçası Maat’ı, karmaşık bir kompozisyonun kalbinde yer alıyor. İlk bakışta, resim düzensiz ve soyut bir görüntü sunuyor. Ancak doğru açıdan bakıldığında, bu kaosun içinde Maat figürü beliriyor ve her şey yerli yerine oturuyor.

Maat’ın temsil ettiği evrensel düzen, bu tasarımda görsel bir metafora dönüşüyor: Gerçek, yalnızca doğru bakış açısıyla anlam kazanır. İzleyiciye, hem görsel bir oyun hem de derin bir düşünce alanı sunmayı hedefledim.

Bu çalışma, kaotik görünen bir dünyada denge ve anlam arayışımızı yansıtıyor. Tıpkı Maat gibi, düzeni kaosun içinde bulmak için bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Beyza Demirci

Visited 1 times, 1 visit(s) today