Aşk ve Beyin

Aşk

“Eros, gökyüzünden aldığı gücü yeryüzüne akıtır; kadın ve erkekteki aşkı açığa çıkartır.
Bu aşk; yalı çapkını ile görünür ve göklere geri döner.”

sinanvemugecanan
20210525_162922

Sinan Canan, eşi Müge Canan için sipariş ettiği bu tabloda siyah zemin, karanlığı ve bilinmeyeni temsil ederken, üzerindeki altın çizgiler bu karanlığı aydınlatan hikayeyi anlatır. Altın, tarih boyunca kusursuzluğu, saflığı ve ilahi gücü sembolize etmiştir. Bu nedenle tablo, çiftin birlikteliğinin sağlam temellerini ve ışığını yansıtır.

Resmin en üstünde eril ve dişil enerjinin kaynağı olan güneş ve ay figürleri yer alır. Bu iki güçlü enerji, soyut çizgilerle birleşerek Eros’un kanatlarını oluşturur. Eros, bu kutsal enerjiyi okundan dökerek yere indirir ve onların portrelerini ortaya çıkarır. Çizgiler, onların etrafında aşk düğümü gibi sarılır; bu bağın tam merkezinde ise Aşk Kupası bulunur.

Aşk Kupası, yalnızca iki insanın birleşmesini değil, aynı zamanda iki ailenin bir araya gelişini temsil eder. Kupanın gövdesi, onların birlikte oluşturdukları Açık Beyin’e ithafen bir beyin şeklindedir. Kupadan yukarı doğru yükselen Japon akçaağaç yaprakları, mitolojide aşk ve sadakat sembolü olarak bilinir. Bu yapraklar, evlilikle özdeşleşmiş yalı çapkınına dönüşerek gökyüzüne doğru yükselir. Yalı çapkını, sonsuz sevginin simgesi olan denizyıldızına ulaşarak tablonun hikayesini tamamlar.

Bu tasarım, aşkı sadece bir duygu olarak değil; bir enerjinin, bir bağlılığın ve bir yaratım sürecinin tezahürü olarak görür. Sinan Canan ve Müge Canan’ın hikayesi, bu çalışmada yeryüzünden gökyüzüne uzanan bir yolculukla hayat bulur. Siyahın gizeminden altının ışıltısına uzanan bu tablo, sadece bir aşk hikayesini değil; bir ömrün anlamını anlatır.

Beyza Demirci

Visited 1 times, 1 visit(s) today