Kadın

Kadınlığın İhtişamı: Tülay Bozkuş’un Özel Tablosu

“Güneş ve Ay, Pegasus’u şaha kaldırır”

 

Bu tablo, kadınlığın her yönünü kutlayan bir eser olarak Tülay Bozkuş’un siparişiyle hayat buldu. Eserde, güneş ve ay arasındaki çekim gücünden doğan gelgitler, kadınlığın karmaşıklığını ve tamlığını simgeler. Siyah zemin üzerinde altın ve bakırın ışıltısıyla bezenmiş tasarım, dişil enerjinin kutsallığını ve yaşamın döngüselliğini anlatır.

Sol üst köşede eril enerjinin temsili güneş, sağ alt köşede ise dişil enerjinin sembolü ay yer alır. Bu iki güçlü unsur arasındaki etkileşimden bir mandorla şekli belirir. Mandorla, doğurganlığın ve ikiliğin simgesidir; aynı zamanda zıtlıkların uyumundan doğan tamamlanmayı ifade eder. Mandorla’nın merkezinden şaha kalkmış bir Pegasus çıkar. Pegasus, hayvani içgüdüler ile ruhani arzular arasındaki dengeyi simgeler; bu dengeden kadın yaratılır.

Pegasus’un sağ kanadı Kharit’lere, sol kanadı ise Firene’ye dönüşür. Kharit’ler, güzellik ve iyiliği temsil eden üç peridir: Öfrosin neşeyi, Aglaya güzelliği ve Talya şenliği ifade eder. Bu periler, insanın zihnindeki pozitif duyguları dans ederek çoğaltır ve bulundukları ortama mutluluk getirir. Afrodit’in yardımcıları olarak bilinen Kharit’ler, kadınlık doğasının saflığını ve temizliğini vurgular. Saçlarındaki defne, zeytin ve buğday motifleri zaferi, barışı ve bereketi simgeler.

Firene ise kadınlık tarihinin başka bir yüzüdür: Gücü, zekası ve cazibesiyle adını ölümsüzleştiren bir figür. Kutsal bir hale ile taçlanan Firene, aynı zamanda utancını ve mahremiyetini el hareketleriyle gizler. Ancak bu utanç, onun zarafetinden ve içsel gücünden hiçbir şey eksiltmez; aksine kadınlığın karmaşıklığını ve çok yönlülüğünü ifade eder.

Sol alt köşede yer alan Hokusai dalgası, Afrodit’in deniz köpüğünden doğuşunu simgeler. Bu dalga, hem kadınlığın yaratıcı gücünü hem de doğanın kaotik ve düzenli yapısını yansıtır.

Tablodaki altın, kutsallığı ve ilahi enerjiyi temsil ederken; bakır, dişiliğin zarafetini ve dayanıklılığını betimler. Çizgilerin iç bükey ve dış bükey formları, kadınlığın çelişkilerle dolu yapısını, yorgunluk ile azmin, dağınıklık ile düzenin bir arada var oluşunu anlatır.

Bu eser, kadınlığı yalnızca bir cinsiyetin değil, bir bütünlük, bir denge ve bir yaratım sürecinin sembolü olarak yüceltir. Tülay Bozkuş’un özel siparişiyle hayata geçen bu tablo, kadınlığın ihtişamını ölümsüz bir görsel dile dönüştürür.

Beyza Demirci

“Kadınlığın İhtişamı” FineArt, 150x60cm, 1/1

Visited 1 times, 1 visit(s) today