Hayat, zıtlıklar ve paradokslarla dolu bir yolculuk değil mi? İnsan bazen bir arayışta kaybolur, bazen de kendisini bulduğu anları fark eder. The Mongs işte tam bu hislerin yansıması. Bu koleksiyon, varoluşun karmaşık ama bir o kadar büyüleyici yolculuğuna ışık tutuyor. Her biri farklı hikayelerle örülmüş bu karakterler, sıradanlığın ötesinde olan bizler için.
Monglar birer yansıma; hissettiklerimizi, sorguladıklarımızı ve bazen adını koyamadığımız duyguları anlatıyor. Düşünün. Felix ve Gorcha gibi, bazen birinin anıları olmadan kendi hikayenizi anlatamazsınız. Veya Roseten ve Hamthe gibi, her durumda kendi renginizi ve tarzınızı bulmaya çalışırsınız. Mona’nın git-gelleri ya da Torado’nun derinlerde duyduğu melodiler… Bu hikayeler yalnızca onlara değil, bize, size ait.
Her bir Mong parçası, karmaşık görünen ama içinde sade bir anlam taşıyan yaşamın özüyle konuşuyor. Onlara bakarken kendi sorularınızı duyabilirsiniz: “Neden buradayım? Ne arıyorum? Neye bağlıyım?”
Bu koleksiyon bir cevap sunmaz, çünkü cevabın sizde olduğunu bilir. Ama sizi sorularınızı yeniden keşfetmeye davet eder. Kendinizi bu dünyada bir yere koyduğunuzda, bu parçalar sizin yaşamınızın bir devamı haline gelir.
The Mongs yalnızca 88 kişiyle sınırlı bir yolculuk. Her biri, yol arkadaşı. Bu hikayeler, zaten bize ait olan bir şeyin yansıması: Biz.
Günlük Yaşam
The Mongs’un karakteristik çizgileri, yalnızca sanatsal bir ifade değil; aynı zamanda günlük hayatta kullanılabilir, işlevsel bir tasarım dili sunar. Günlük hayata adapte edilebilen bu tasarımlar, sanatı ulaşılabilir ve yaşayan bir hale getiriyor. Böylelikle sanat, yalnızca duvarda asılı kalan bir unsur değil, hayatımızın aktif bir parçası haline geliyor.
The Mongs – Tanışma Sergisi
(Barış Manço Kültür Merkezi – İstanbul)
Aralık 2023’te gerçekleşen The Mongs – Tanışma Sergisi, koleksiyonun ilk kez izleyiciyle buluştuğu bir etkinlikti. Bu sergi, The Mongs’un daha geniş bir kitleyle buluşmasının ilk adımıydı.